14 Aralık 2009 Pazartesi

Uyusun da büyüsün..



Uyku ve yemek konusunda problemlerim devam ediyor. Bu konularda istikrarım hiç yok.


Annem ile isem öğlen uyumak istemiyorum, akşamları uyumamak için direniyor ama uyuyor, sonra 2 saatte bir kalkıp annemi kontrol ve rahatsız ediyorum :) Ama annem bu duruma alıştı ve kabullendi , artık bana sinirlenmiyor geceleri :D


Zeren ve Meltem teyze beni ziyarete geldiklerinde , Zeren teyzenin kucağında güzelce uyudum, annem inanamadı !

4 Aralık 2009 Cuma

Tavla , Teyze ve Ressam Kuzey Karan .....

Tavla oynamayı çok sevdim , özellikle sallayarak zar atmayı. Muzaffer dayıyı yendim ben , yippuuu:)
















Teyzemle kitap okumayı çok seviyorum, bu da doğumdan önceki son halleri kendisinin :)














Ve muhteşem resimlerim ...


Moskova seyahati

Annemin iş seyahati nedeniyle babamla Moskova kaçamağı yaptık. Onat abinin bana 18 yaşımda bir daha Moskova kaçamağı sözü var, buraya yazayım da unutmasın :)

Moskova bizi trafiğiyle karşıladı ; Istanbul trafiği ne güzelmiş dedi herkes. Otele varmak zordu, otele yerleştikten sonra kendimizi hemen sokağa atmaya çalıştık ama trafik nedeniyle istediğimz yere ulaşmamız bayağı uzun sürdü , günün her saati her yeri tıkalı Moskova'nın . Bundan sonra metro kullanma kararını verdik hemen.









Ben metro yollarında uyurken :)



Cuma günü annem ve arkadaşları çalıştılar, biz babamla sokaklarda gezmeye çalıştık ama ben yürürken düşüp dudağımı patlattım, babam beni kanlar içinde otele götürdü, temizledi. Annemi otelde bekledik :(
Annemin beni görünce yorumu" sen düşerken baban nereye bakıyordu acaba? " oldu :)
Cumartesi günü annem, babam ve ben kar yağışı eşliğinde dolaştık ,hepimiz üşüdük. Dediklerine göre moskova için sıcaklık yükseliği rekoru varmış ! , bir de normal sıcaklıkta olsa ne yapacaktık acaba ?



Akşam Ayşen , Begüm, Eray ve Lena ile hep birlikte sirke gittik , çok eğlendik hepimiz :)


Pazar günü dönüş günü ama öğlene dek gezmek lazım :) Kremlin meydanını bir de gündüz gözüyle görüp foto çektirdik. Annemin ısrarıyla köprü aradık, üzerinden geçecekmişiz ama soğuktan ulaşamadık , hatta Begüm abla ve babam köprü olmadığını iddia ediyorlar. Sonra ben acıktığım ve üşüdüğüm için ağlamaya başladım , kendimizi sparro'ya attık. Orada da ağlarken Begüm ablaya bakıp gülmeye başladım . Begüm abla annemin de ona bakıp bakıp güldüğünü söylüyor, ilginç gerçekten !






Uçakta da arkamızda oturan Ayşen ve Begüm Ablaya gülücükler dağıttım. Havaalanında ayrılmadan önce Begüm ablayla hatıra fotoğrafımız , hep böyle gülelim :D

29 Kasım 2009 Pazar

22. Ay da bittiiiii.....

Yine iştahım kesildi, anneannem taktı bana bu yüzden. Üzülüyor üstelik. Annem dişlerden olduğunu ve üzerime gelmemesini anneanneme söyleyerek beni kurtardı neyse ki :)

Akşamları 22 den önce uyumayıp sabah da en geç 7 de uyanıyorum. Öğleden sonra 2-3 saat uyuyorum ama mutlaka. Akşamları pilim biter gibi aniden uyumama çok şaşırıyor annem, o zamana dek gayet enerjik ve asla uyumayacakmış gibi duruyorum çünkü :))

Şu sıralar annem evden çıkarken işe gitme deyip mızmızlanmaya başladım, ama değişen bir şey olmuyor, annem yine işe gidiyor. en iyisi bu huyumdan vazgeçeyim ben, akşam geliyor nasıl olsa annem eve.

Konuşma konusunda çok yol katettim, söyleyemediğim kelime yok, her derdimi de anlatıyorum artık.

27 Kasım 2009 Cuma

Boat Show


Denizcilik benim kanımda var , Boat Show'a gidince hemen bir yelkenli teknenin dümenine geçtim :D Bir gün bizim de teknemiz olur ise söz çok çalışacağım , yan gelip yatmayacağım , yeter ki teknemiz olsun ...































Park Canavarı ....


Park deyince bende akan sular duruyor , hava soğuk da olsa , yağmur da olsa, güneş de olsa ben parka gidiyoruz denince kapının önünde oluveriyorum. Kum ile oynamak en büyük zevkim , helebir de parkta başka çocuklar da varsa değmeyin keyfime. Ama genelde havada azıcık rüzgar olsa çocuklar parka gelmiyor ne yazık ki :(























Kapalıçarşı Gezisi

Kadıköy'den önce adı vapur olan değişik bir gemiye bindik, dışarıda oturduk ve uçan martıları izledik. En çok da yanımızdan geçen gemilere bakmayı sevdim.

Vapurdan sonra sıra geldi hızlı tramvaya binmeye , benim için adı tren olan bu araca binmek çok heyecan verici idi.








Ve geldik Kapalıçarşı'ya...
İnsanların koşuşturduğu , etrafın rengarenk olduğu bu yerde annem ve babam sürekli etraflarına bakındı. Etrafta bir sürü sarı renkli paralar vardı . Ben bir süre sonra yorgunluktan uyuyakaldım , annem ve babam ise bir kapalıçarşı cafesinde kahvelerini yudumladılar.











29 Ekim 2009 Perşembe

21. ay


Her şeye benim diyorum.
Arkadaşlarımın elinden oyuncaklarını benim deyip alıyorum.
Kendi kendime yap boz yapıyor , oyunlar oynuyorum.
Akşam uyumadan önceki saatlerde mutlaka hareket konusunda azıyorum. Özellikle annemi ısırmaya bayılıyorum.
Yemek pişirmek ise en büyük zevkim :)

23 Ekim 2009 Cuma

İlk arkadaşım Defne :)

Defne benim ilk arkadaşım. Aynı apartmanda oturuyoruz, birlikte dışarıda oynadığımız gibi , birbirimizin evlerine de gidip geliyoruz, çok eğleniyoruz onunla. Bazen ben onu ısırıyorum , bazen o beni itiyor , birbirimizin elinden oyuncak alıyoruz ama onu seviyorum ben :)



.



























15 Ekim 2009 Perşembe

11 Ekim 2009 Pazar

Nezle oldum :(

Çok fena nezle oldum :( Çekilir şey diilmiş :(((

























29 Eylül 2009 Salı

20.Ay


Bu ay dağarcığıma eklenen kelimeler :

pişiyor
kapı
kamyon
otobüs
cip
içiyor
ütü
ağlıyor
düşüyor
bacak
benim
aslan
koşuyor
gemi
tren


İlk özel isim : Koyay ( yani Koray ) – 10 ekim 2009


21 Eylül 2009 Pazartesi

Şeker Bayramınızı Kutlarım ....

Şeker Bayramında bol bol ziyaret yaptım , çok keyifliydi :) İstanbul'da olanları ziyaret etmeye çalıştık , olmayanlara telefonla sevgilerimizi yolladık.





















İlk ziyaretimiz Sinem teyzemin anne ve babasına ... Benim geleceğimi duyan sinem teyzemin ablası , eniştesi ve yeğenleri de beni görmek için beklemişler, ben de onları çok sevdim.





















İkinci ziyaretimiz Annemin kuzeni Ayşegül teyze ve Cavit enişteye .. Anneannem hastanede iken bana o kadar güzel baktılar ki , o kadar eğlendim ki , ellerini öpmeden bu bayramı geçiremezdim.
Eve girer girmez kendimi o güzel balkona attım, hemen süpürgemi alıp temizliğe giriştim. Sonra da çiçeklere biberonumla yemek verdim, acıkmışlar :)
Son ziyaretimizi ise babaanne ve dedeme yaptık. Amcam, Funda yengem ve kuzenim Deniz de Bursa'dan gelmişti. Hep birlikte ertesi sabah kahvaltıya gittik, güzelce muhabbet etmeye çalıştılar ama ben yerimde durmadığım için pek de mümkün olamadı.
Nice keyifli bayramlara....